ANNE & BEBEK

Minik O’nun büyük başarısı

0
Minik O nun buyuk basarisi

Minik O’nun renkli dünyasında bir yolculuk, Seda Güneysu Çelik’in gözünden Minik O’nun başarı öyküsü ve sektördeki değişimlere dair keyifli bir sohbet sizleri bekliyor.

Seda Guneysu Celik 3

Seda Güneysu Çelik

Minik O’nun Yönetim Kurulu Üyesi ve Kurumsal İletişim Pazarlama Direktörü Seda Güneysu Çelik, sektördeki değişimleri, markanın başarı hikayesini ve gelecek planlarını bizimle paylaştı. Minik O’nun renkli dünyasında iz bırakan isimlerden biri olan Seda Güneysu Çelik ile gerçekleştirdiğimiz bu söyleşi, markanın sırlarını keşfetmek ve iletişim dünyasındaki öncü adımları anlamak için bir fırsat sunuyor.

Kısaca kendinizden bahseder misiniz? Minik O’daki mevcut pozisyonunuza nasıl geldiğinize dair biraz bilgi paylaşabilir misiniz?

6 Nisan 1979’da İstanbul’da doğdum. Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden mezun olduktan sonra İngiltere’de İletişim Bilimleri yüksek lisansımı tamamladım ve 2003 yılında çalışma hayatına atıldım. Medya, telekomünikasyon ve perakende sektörlerinde, yazı işlerinden, CRM’e kadar uzanan çok geniş bir yelpazede pazarlamanın hemen hemen bütün alanlarında deneyim edinme şansı buldum. 2019 yılında Minik O’da Kurumsal İletişim ve Pazarlama Müdürü olarak göreve başladım. 2023 yılı Ocak ayından beri görevimi Kurumsal İletişim ve Pazarlama Direktörü olarak devam ettirmekteyim.

Kurumsal iletişim ve pazarlama alanında bir profesyonel olarak, günlük çalışmalarınızda sizi motive eden ve ilham veren nedir?

Öncelikle Minik O çok genç bir firma. Bu gençliğin getirdiği dinamizmi her alanda hissediyoruz. Yurt içi markamız OiOi ve yurtdışı markamız MinikOiOi ile dünyanın 70’ten fazla ülkesinde, ürünlerimizi önceliği sağlık ve kalite olan ebeveynlerle buluşturuyoruz. Benim en büyük motivasyonum kendi bebeklerimiz için kullanmayacağımız hiçbir ürünü üretmiyor ve satmıyor oluşumuzdur.

Kurumsal iletişimin hızla evrilen ortamında, Minik O’nun önde olmasını sağlamak için en son trend ve teknolojilerde nasıl güncel kalıyorsunuz?

Minik O’nun kurulduğu günden bu yana kendine has bir iletişim dili var. Taklit eden değil, takip edilen olma felsefesinden aldığımız güçle her zaman yeniliklerin peşindeyiz. Karalayıcı bir iletişim tonundan ziyade her zaman kucaklayıcı, kapsayıcı ve sevgi dolu bir tonu tercih ediyoruz. Bu stratejiyi güncel mecralarda, trend ve kendine özgü içeriklerle tüketici ile buluşturduğunuzda, otomatik olarak ayrışıyor ve farkınızı ortaya koymuş oluyorsunuz.

Dijital pazarlamanın Minik O’nun büyümesi ve başarısı üzerindeki rolünü özellikle mevcut piyasa koşullarında nasıl görüyorsunuz?

Dijital Pazarlama ve özellikle sosyal medya çağımızın su götürmez bir gerçeği. Bizler de 2019 yılından bu yana satış ve pazarlama stratejilerimizin büyük bir çoğunluğunu bu kanallara ayırıyoruz. Doğru bütçeyi, doğru zamanda doğru şekilde, doğru hedef kitleye ulaştırdığınızda başarı kaçınılmaz oluyor.

Minik O için özellikle başarılı olduğuna inandığınız belirli bir pazarlama kampanyasını veya stratejiyi bizlerle paylaşabilir misiniz?

Kuruluşundan bu yana Minik O, sayısız başarılı pazarlama kampanyasına imza attı. Bunların başında yeni ürün lansmanlarında kullanılan özel kit gönderimlerini sayabiliriz. Bugün bütün markalar bir şekilde yeni ürünlerini kitleleştiriyor ve hedef kitlesine uygun isimlerle buluşturuyor. Burada ayırt edici olan; kitin benzersizliği, kişiselliği, niceliğinden çok niteliği ve içeriğindeki marka kültürünü yansıtma biçimi oluyor. Örneğin minikleri meyve sebzelerle tanıştıran bir ürün olan meyve-sebze alıştırıcı OiOi Püre’nin lansman kiti, organik ipten Amigurumi tekniğiyle ve tamamen el işçiliği ile örülmüş çilek figürlerinin ahşap bir kasa içindeki sunumuyla kişiye özel Kraft not kağıtları ile gönderildi. Kit içeriğinde kullanılan tüm malzemelerde gıda sınıfı silikonun sağlıklı bir materyal oluşu ile çelişmeyecek doğal içerikler kullanıldı.

Minik O, iletişim ve pazarlama çabalarında çevresel ve sosyal sorumluluğun artan önemini düşünerek sürdürülebilirlik konusuna nasıl yaklaşıyor?

Sürdürülebilirlik anlayışımızın en güçlü yansımasını ana üretim materyalimiz olan Gıda Sınıfı Silikon ile sağlıyoruz. Camın ham maddesi olan silis kumundan elde edilen ve tamamen biyo kaynaklı, biyo uyumlu olan bu ham madde bebek ürünleri ve gıda ile temas eden ürünlerde kullanılabilecek en sağlıklı ve sürdürülebilir ham maddelerin başında geliyor. Yine tüm satış ve pazarlama stratejilerimizi üretim materyalimize uygun şekilde sürdürülebilirlik ve karbon ayak izi duyarlılığı ilkeleri doğrultusunda planlamaya gayret ediyoruz.

E-ticaretin yükselişiyle birlikte Minik O, tüketicilerin değişen tercih ve davranışlarına uyum sağlamak için pazarlama stratejilerini nasıl adapte ediyor?

Öncelikli ve en büyük uyumlanmamız, bugüne kadar pazarda üretici kimliği ile var olmuş ve perakende satışı olmayan bir marka olarak kendi web satış sitemizi açmak oldu. (www.oioiturkiye.com) Böylelikle eğilimi markanın kendi sitesinden alışveriş yapmak olan çok geniş bir kitlenin beklentilerine cevap vermiş olduk. Diğer yandan e-ticaret kanalı olarak rekabetin en yüksek olduğu popüler pazar yerlerinde yetkili satıcı uygulamaları ile güveni arttırmayı benimsiyor ve uyguluyoruz.

Mevcut piyasada Minik O’nun karşılaştığı zorluklar nelerdir ve şirket bunlarla nasıl başa çıkıyor?

Karşılaştığımız en büyük zorluklardan biri tüketicinin gıda sınıfı silikonun ne olduğunu tam olarak bilmiyor olması. Bu konuyla ilgili ciddi bir misyon edinmiş durumdayız. Mecralar için içerik üretirken sadece marka ve ürünlerimize değil silikon ham maddesi ile ilgili bilinçlendirmelere de sık sık yer veriyoruz. Diğer bir zorluk olarak yine tüketicinin silikonu tanımıyor olmasından kaynaklanan merdiven altı üretimlere fiyat avantajından dolayı rağbet etmesi sayılabilir. Burada da tüketicileri markalı, menşei belli, gerekli testlerden geçmiş, sertifikalandırılmış ve güvenilir üreticilerin ürettiği ürünleri satın almaları konusunda uyarıyoruz.

Minik O’daki kurumsal iletişim ve pazarlama ekipleri içinde yenilik kültürünü nasıl teşvik ediyorsunuz?

Çok genç ve dinamik bir ekibimiz var. Bu yüzden yenilikleri takip etme konusunda pek zorlanmadığımızı söyleyebilirim. Bulunduğumuz pazarları yakından analiz ediyor ve pazarın ihtiyaçları, beklentileri doğrultusunda kendimizi daima yeniliyoruz. Diğer yandan özellikle Türkiye’de pazar lideri marka olarak pazarı domine etme konusunda da ciddi bir misyon edindiğimizi rahatlıkla söyleyebilirim. Kısacası yenilikleri önce OiOi yapar, sonra pazar bizi takip eder.

COVID-19 pandemisinin Minik O’nun iletişim ve pazarlama stratejilerini nasıl etkilediğini ve yeni normale uyum sağlamak için neler gerekti?

Her firma gibi bizler de pandemi koşullarına uyum sağladık. Bunlara en çarpıcı örnek olarak CRM yönetimimizde yaptığımız geçici ama ciddi değişiklikler gösterilebilir. Pandemi dönemi boyunca, anneleri ve anne adaylarını kalabalık kargo ofislerinde riske sokmamak için fotoğraf ile işlem uygulamasına geçtik. Görsel olarak belgelenebilir tüm müşteri şikayetlerinde ürünün aslı yerine fotoğrafı ile işlem yaparak müşteri geri bildirimlerini karşıladık. Bu sayede çeşitli suistimallere açık kapı bırakan bir yöntem kullanmış olmakla birlikte %100 müşteri memnuniyeti anlayışımızdan pandemi döneminde de taviz vermemiş olduk.

Minik O’nun pazarda başarısı için hayati öneme sahip olan iş ortaklıkları veya iş birliklerinden bahsedebilir misiniz?

Minik O olarak her zaman ticari etik kurallarına uygun ve uzun vadeli iş birlikleri içinde olmayı yeğleriz. Tüm iş ortaklarımızı; satış noktalarımızı, ajanslarımızı, tedarikçilerimizi, müşterilerimizi, influencer’larımızı ailemizin bir üyesi gibi görüyoruz. Bizim için bugünü kapsayan kısa vadeli birlikteliklerden ziyade ortak hedefler için çalışan iyi birer partner olmak esastır.

Sosyal medyanın çağında, Minik O çevrimiçi itibar yönetimini nasıl ele alıyor ve olası zorluklara karşı nasıl önlemler alınıyor?

İtibar denince Tess Gerritsen’in; “İtibar kırılgan bir şeydir; bir ince çatlak onu paramparça eder.” sözü aklıma gelir. Bu yüzden biz de itibar yönetimi konusunda oldukça hassas bir tavır sergiliyoruz. 9 yıl boyunca tabir yerindeyse ilmek ilmek dokuduğumuz marka değerimizi, imajımızı korumak ve daha yukarılara taşımak için çabalıyoruz. Tüm online içerikleri çok sıkı bir şekilde takip ederek gerekli müdahaleleri zamanında yapmaya gayret ediyoruz. Markamız hakkında yazılmış bir tek olumsuz içerik bile bizim için çok çok önemlidir. Bunlarla ilgili iddia sahipleriyle hemen iletişime geçer, gerekli hallerde yasal haklarımızı kullanır, kişisel veriler ve telif hakları başta olmak üzere her türlü ihlalin takipçisi oluruz.

Geleceğe yönelik olarak, kurumsal iletişim ve pazarlama alanını şekillendirecek hangi trendleri öngörüyorsunuz, Minik O bu değişikliklere nasıl hazırlanıyor?

Yeni çağ teknoloji çağının etkin biçimde devam etmesiyle birlikte asıl “sürdürülebilirlik” çağı olacak. Bizden sonraki nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için sürdürülebilirlik ilkelerine bağlılıktan kopmayan firmalar ön plana çıkacak. Minik O olarak bizler de sadece ARGE ve ÜRGE çalışmalarımızda değil iletişim ve pazarlama alanlarında da bu ilkelere uygun stratejileri bugünden geliştirerek ve uygulamaya alarak yolumuza devam ediyoruz.

 

Sağlık Turizminin Vazgeçilmezi Türkiye’deki Eşsiz Fırsatlar

Önceki

Kolajen: Güzelliğin Anahtarı mı? Sizi Şaşırtacak Bilgiler!

Sonraki

İlginizi Çekebilir.

More in ANNE & BEBEK