Eylül ayı itibariyle İstanbul başta olmak üzere oda seçimleri için hareketli günler yaşamaya başladık.
Birçok arkadaşımız canla başla çalışmak sözüyle ekiplerini kurup hazırlıklarını tamamladı. Artık görev için başlama vizesinin alınacağı seçim zamanı geldi.
Bu sürecin geçmiş yönetimler için ne kadar zor geçtiğini tahmin etmek hiç zor değil. Önümüze tahmin edemediğimiz kadar etkili, zorlu krizlerin çıktığı ve bunların yönetimi konusunda ciddi sınavlar verdiğimiz dönemlerden geçtik, geçmeye devam ediyoruz. Mesleki olarak çalışma şartlarımızın zorlaşması bir yana, asıl en zoru mesleki değerlerimizi korumaya çalışmak oldu. Yeni dönemde de işlerin hiç kolay olmayacağını tahmin etmek için kâhin olmak gerekmiyor.
Bir çırpıda aklımıza gelenler arasında; ilaç fiyatlarındaki ağırlıklı artış yönündeki dalgalanmalar, haliyle ilaç yoklukları, sağlık çalışanlarına şiddetin geldiği nokta, eczane masraf kalemlerinin ticari olarak faaliyeti sürdürebilme konusunda sınıra dayanması, internetten alınan sahte ürünlerin halk sağlığı üzerine yarattığı tehdit, deprem ve diğer doğal afet ihtimallerinin önümüzdeki dönemde de hayli yüksek olması… Dedim ya bunlar sadece ilk anda aklımıza gelenler. Her durumda ilk ulaşılabilir sağlık danışanlarından olan biz eczacılar için yine gündem zorluklarla dolu.
Tabii işin bir de mesleki değerlerini korumaya çalışma tarafı var ki, maalesef hepimizin kanayan yarası. Bu da demek oluyor ki, daha sayamadığımız onca sıkıntı ile başa çıkmak ve mesleğimizi daha yukarıya taşımaya çalışmak için ciddi planlı ve yoğun bir çalışma programı eczacı odalarımızı bekliyor. Pandemi dönemi sonrası deprem ve sel gibi çok büyük, bölgeleri derinden etkileyen doğal afetlerle karşı karşıya kaldık. Eczacılar, etkilenen bölgelere kesintisiz ilaç hizmeti sağlamak için odaların önderliğinde ciddi çaba sarfetti. Önümüzde bunları unutmadan ki unutmak mümkün değil, gerekli dersleri alarak planlamalarımızı yapmamız gereken hassas bir dönem var.
Sağlık çalışanlarının haklarını korumak adına yapılan tüm girişimlerin altında ecza odalarımızın imzası olmalı. Hakların verilmesini beklemeden bizlerin hakkını almaya çalıştığı ve bunun için birlikte hareket ettiğimiz bir dönem olmalı. İlaç yoklukları konusunda yol alabilmek için, baz alınan Euro kuru başta olmak üzere kalıcı çözümler bulunmalı. Eczanelerin ticari faaliyetlerini kolaylaştırma konusunda destek paketleri oluşturulmalı. İnternet satışlarının eczacıların kontrolünde sınırlandırılıp düzenlenmesi için gerekli regülasyonlar hızlandırılmalı.
Ez cümle, bu seçim dönemi belki de önceki tüm dönemlere nazaran çok daha önemli. Tüm yazılanlar içinde belki de en önemli olan birlikte hareket etmek gereği. Bu temenni, odalar ile birlikte dernekler ve eczacıların koordine çalıştığı tüm sağlık kuruluşları için de açık bir çağrı. Hepimizin bunun bilincinde olarak geçireceğimiz ve mesleğimiz için hayırlı bir seçim dönemi olmasını diliyorum.
Sevgiyle kalın.