HABERLER

Deprem Sonrası Depresyon ve Anksiyete Bozukluğuna Dikkat

0
Deprem Sonrasi Depresyon ve Anksiyete Bozukluguna Dikkat
Van, Turkey - October 25: Earthquake victim Turkish man in front of his house for own family on October 25, 2011 in Van, Turkey. It is 604 killed and 4152 injured in Van Earthquake.

Türkiye bilindiği gibi konumu itibariyle deprem bölgesinde yer alıyor. Bu gerçeği bilmek bile endişe ve kaygıya yol açabiliyor. Ülkemizde son dönemlerde art arda yaşanan depremler yıkıcı etkileri ile çok sayıda insanın psikolojisini olumsuz etkilerken, depresyon ve anksiyete bozukluğu gibi sonuçları da dikkat çekiyor.

handetastekinjpg 69db

Hande Taştekin

Memorial Ataşehir Hastanesi Psikoloji Bölümü’nden Uzman Psikolog Hande Taştekin, deprem sonrası depresyon ve anksiyete bozukluğu hakkında bilgi verdi. İnsanın en büyük endişelerinden birinin bilinmemezlik üzerine kodlu olduğunu belirten Hande Taştekin “Henüz yaşanmamış fakat yaşanma ihtimalinin olması üzerine kurulan düşünceler insanda büyük kaygılara, korkulara ve endişelere neden olur. Doğal afetler, kişilerin bildiği, yaşanması ihtimaline karşı önlem planlarının düşünüldüğü fakat yaşandığında ne yapılacağının bilinemediği korku bütündür. Bunlar doğal afetler öncesinde yaşanan endişelerdir” dedi.

“Deprem sonrası; panik, stres bozukluğu, anksiyete gelişebilir”

Depremin kişide birçok olumsuz etkilere neden olabileceğini dile getiren Hande Taştekin, şöyle devam etti: “Bunların başında ruhsal olarak yaşanılan etkenler gelmektedir. Kişiler bir tehlikenin ya da tehlike olasılığının yarattığı aşırı panik, üzüntü, korku halinde olabilir. Bunların yanında; ne yaptığını bilememe, duygularını adlandıramama, algı durumunun ortadan kalkması gibi belirtiler gösterebilir. Bu belirtiler kişilerde depresif duygu durumlarına, anksiyeteye, panik belirtilere, travma sonrası stres bozukluklarına neden olabilir. Deprem sırasında ortaya çıkan tepkilerin bütünü anormal bir duruma karşı verilen normal tepkilerdir. Bu tepkilere hızlı müdahaleler yapmak her zaman işe yaramayabilir. Şokuyla, inkarıyla, yasıyla, öfkesiyle, acısıyla, üzüntüsüyle ilk evre yaşanmalıdır. Fakat zaman geçtikten sonra hala belirtiler devam ediyor ve özellikle günlük yaşam işlevselliğimizi bozuyorsa o zaman psikolojik yardıma ihtiyaç var demektir.”

“Deprem sonrası her yaş grubuna farklı yaklaşılmalı”

iStock 848107158

“Deprem sonrası her yaş grubuna farklı yaklaşılmalı”

Korku ve endişeleri ele alış şekillerinin herkese göre farklılık gösterdiğini anlatan Taştekin, “Böyle durumlara maruz kalmış kişilere karşı sabırlı ve anlayışlı olmalıyız. Özellikle yaşlılara ve çocuklara kaşı, depremi anlatmak özellikle çocuklara anlatmak daha zordur ve yaş gruplarına göre nasıl anlatacağımız farklılık gösterir. 

Eğer çocuk depremi biliyorsa veya yaşadıysa anlatılmalıdır. Küçük yaş grupları oyun yoluyla kendini ifade ettikleri için o yaş grupları ile oyun kurarak, oyun oynayarak duygularının anlatılması sağlanabilir ve deprem genel hatlarıyla ifade edilebilir. Yaşlılarımız için ise deprem; korku, kaygı ve depresif duyguları daha yoğun hale getirebilir. Yaşlılarımız için duygusal destek ve güvence sağlamak onları rahatlatacaktır. Yalnız olmadıklarını hissetmek ve onların kaygılarını, endişelerini dinlemek ve cesaretlendirmek çok önemlidir” açıklamasını yaptı. 

“Deprem sonrası günlük rutinlere başlanılması gerekiyor”

Deprem yaşandıktan sonra mümkün olduğunca günlük rutinlerin başlatılması ve sürdürülmesinin önemli olduğunu söyleyen Taştekin, “Kişilerin hayatında depremi konuşacağı, duygularını paylaşacağı bir alanın olması aynı zamanda yardımlarını yaptığı, sevdiği şeyleri devam ettirdiği, yaşamını devam ettirdiği alanı da oluşturması gerekiyor” dedi. 

Deprem sonrası yetişkinlerin yaşadığı psikolojik sorunlar genel olarak şu şekilde sıralanabilir; 

> Uyku sorunları 

> Gelecekle ilgili korku ve kaygı 

> Sinirlilik ve öfke

> Yeme alışkanlıklarında değişiklik

> Ağlama krizleri

> İnançsızlık ve şok

> Üzüntü, depresyon, hiper aktivite, sinirlilik veya öfke 

> Depremle ilgili kabuslar ve tekrarlayan düşünceler

> Hiçbir duyguya sahip olmamak 

> Enerji eksikliği veya her zaman bitkin hissetme

> İştahsızlık ya da tam tersi sürekli yemek yeme isteği

> Karar vermede veya konsantre olmada zorluk

> Sosyal izolasyon, azaltılmış veya kısıtlanmış faaliyetler

> Kimsenin seninle aynı tepkileri vermediğini düşünmek

> Baş ağrısı, mide ağrısı veya diğer vücut ağrıları

> Alkol ve uyuşturucu kullanımının artması

Yaşanan psikolojik sorunlarla başa çıkabilmek için; 

> Yaşanılan deprem ya da doğal afetle ilgili başkalarıyla konuşarak başkalarının da duygularınızı paylaştığını fark edebilirsiniz.

> Arkadaşlarınız ve ailenizle zaman geçirmek yaşanılan zor zamanda size yardımcı olabilir.

> Düzenli beslenmek, sıvı tüketimi ve egzersiz stresin olumsuz etkilerini azaltabilir. 

> Depremle ilgili haberleri tekrar tekrar izlemek veya okumak yaşanılan depresyon ve anksiyete bozukluğunu artırabilir. Bununla beraber yeni gelişmelerden de haberdar olun. Spekülasyon ve söylentilerden kaçınmak için güvenilir bilgi kaynakları kullanın.

> Depremden etkilenen başka insanlara yardımcı olun. Diğer insanlara yardım etmek, ‘kontrolünüzün dışında’ hissettiren bir durumda size bir amaç duygusu verebilir.

> Uyuşturucu ve alkol geçici olarak stresi ortadan kaldırıyor gibi görünebilir, ancak uzun vadede genellikle zaten hissettiğiniz stresi artıran ek sorunlar yaratırlar. Bu nedenle uyuşturucu ve alkolden uzak durun. 

> Yaşadığınız depresyon ya da anksiyete zaman geçmesine rağmen düzelmiyorsa profesyonel anlamda psikolojik destek alın.

Roche Türkiye, Global Atamayı Duyurdu

Önceki

“Deprem Sonrası Çocukların Psikolojik İyiliği için Rutinlerin Devamı Önemli”

Sonraki

İlginizi Çekebilir.

More in HABERLER