RÖPORTAJ

“Eczacılık Mesleği Mutlaka Eski Değerine Geri Dönecek”

0
“Eczacılık Mesleği Mutlaka Eski Değerine Geri Dönecek”

Eczacıların öncelikle kendi işlerine sahip çıkması gerektiğine vurgu yapan Ecz. Abdullah Arıcı, “Mevcut konjonktürde değersiz hissedebiliriz. Ama ilerleyen yıllarda eczacılık mesleği mutlaka eski değerine geri dönecektir” diyor.

Bu sayımızda Sarıkamış’ta 10 yıl eczacılık mesleğini yaptıktan sonra 2011’den itibaren de Arıcı Eczanesi olarak Üsküdar’da eczacılık faaliyetini devam ettiren Eczacı Abdullah Arıcı dergimizin konuğu oldu. Arıcı, sektörden genel anlamda umutsuz olmadığını belirterek, “Lokman Hekim’den beri eczacılık var. Bundan sonra da devam edecek. Meslektaşlarımızın öncelikle kendi işlerine sahip çıkması gerekiyor. İşe sahip çıktıkları zaman sektörün Türkiye’de daha da ileriye gideceğini düşünüyorum. Çünkü ilacın tek sorumlusu ve danışmanı eczacıdır. Gelecek ilacın satışından pazarlamasına kadar eczacı sorumlu olacak. Mevcut konjonktürde değersiz hissedebiliriz. Ama ilerleyen yıllarda eczacılık mesleği mutlaka eski değerine geri dönecektir” diyor.

Biraz kendinizden bahseder misiniz?

1978 yılında Şanlıurfa’da doğdum. İlkokulu Mersin’de, ortaokulu Şanlıurfa’da, liseyi ise Diyarbakır Fen Lisesi’nde okuduktan sonra Marmara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’ni 1996 yılında kazanarak İstanbul’a geldim. Askerlik görevi için gittiğim Kars Sarıkamış’ta ilk eczanemi açtım. Sarıkamış’ta 10 yıl eczacılık mesleğini yaptım ve 2011’den itibaren de Arıcı Eczanesi olarak Üsküdar’da eczacılık faaliyetini devam ettiriyorum.

İstanbul Eczacı Odası olarak da Corporate Basketball League turnuvasında yer alıyorsunuz. Basketbol takımının kurulma hikayesini bizimle paylaşır mısınız?

fullsizeoutput 949

Biz fakülte takımında zaten basketbol oynuyorduk. Bu tür spor organizasyonları spor kimliği ve tutkusu içinizden hiçbir zaman gitmiyor. Daha sonra ne yapabiliriz diye düşündük ve o zamanki Oda başkanımıza şirketlerin katıldığı Corporate Basketball League’ine katılma konusunda bir teklifte bulunduk. Böyle bir organizasyonun olduğunu ve İstanbul Eczacı Odası olarak bizim de içinde yer almamız gerektiğini belirttik. Ve İstanbul Eczacı Odası Başkanımızın desteğiyle lige girebildik. Kendi oda sayfamızda da ilan vererek eczacı olan ve daha önce basketbol oynamış olan arkadaşlarımızı bu organizasyonun içerisine dahil etmeye çalıştık. Eczacı arkadaşlarımızla basketbol takımını 13 yıldır buralara getirdik.

İlaç firmalarından herhangi bir sponsorluk alıyor musunuz?

Sponsorluklara açığız. Bu ligin bir katılım bedeli var. İstanbul Eczacılar Odası bizi destekleyerek o katılım ücretini ödüyor. Ancak forma ve antreman yeri gibi maliyetleri kendi cebimizden karşılıyoruz. Doğrudan bize sponsor olan bir firma yok. Bu şirketler liginde kendi takımı olan firmalar da var. Bayer, Novartis’in yanı sıra başka firma takımları da turnuvada önceden yer aldı. Markalar bize de bir forma veya eşofman sponsoru olabilirler.

İYİ Kİ BU MESLEĞİ SEÇMİŞİM

Bu mesleği seçmenizin nedeni, işinizin en sevdiğiniz yanı nedir? İnsanlara yardımcı olmak mı sizi tatmin ediyor? Yoksa bu iş size ekonomik anlamda mı cazip geldi?

Bu mesleği ilk etapta isteyerek seçmedim. Ben üniversiteye 1996 girişliyim. 2000 yılına kadar üniversite sınavına giren arkadaşlar mesleğini kendi seçemedi. Çünkü biz ilk önce tercihimizi yapıyorduk sonra sınava giriyorduk. Onun için benim puanım buna yetiyordu onu seçtim gibi bir durum yoktu. Eczacılığı kazandım. Sonrasında iyi ki bu mesleği seçmişim dedim. Bizim mesleğimizdeki insanlar çok renkli kişiler oluyor. Eğitimlerde, fuarlarda veya buluşmalarda tanıştığım arkadaşlarımın hepsi hayata bakış açılara farklı kişiler… Burada meslekte iki özellik çok önemli. Birincisi kendi işimizin patronuyuz. İkincisi ise ekonomik yönü. Ortalamanın üzerinde bir kazanç sağlıyoruz. Ayrıca insanlara sağlık açısından yardım edip geri dönüşler çok olduğu zaman daha da mutlu oluyorsunuz. Hem insanların hayatına bir dokunuş oluyor hem de siz kazanıyorsunuz.

FAKÜLTE SAYISINDAKİ ARTIŞ, ECZACILIK MESLEĞİNİN CAZİBESİNİ DÜŞÜRÜYOR

 Eczacılığın ülkemizde eskisi kadar talep gören bir meslek olmadığı düşünülüyor. Bu konuda bize neler söyleyebilirsiniz?

Bunun temel nedeni fakülte sayısının hızla artması. Ben üniversite sınavına girdiğim dönemde eczacılık fakültesi sadece 7 üniversitede vardı. Şimdi ise 60 küsür üniversitede eczacılık fakültesi olduğunu biliyorum. 2012’den sonra çıkan kanunla eczacılık fakültesi mezunları eczane açamıyor. Buna istinaden halen eczacılık fakültelerini seçmeleri çok ilginç. Çünkü eczane açmadıktan sonra zaten kısıtlı iş kolları kalıyor. Mezunlar ancak hastane, özel hastane, depo, SGK ya da firmalarda çalışma imkanı bulabiliyorlar. Üniversiteler her yıl 9000’e yakın mezun veriyor. Bu nedenlerden dolayı eczacılık mesleğinin bir cazibesi kalmıyor.

Bu meslekte sizi en çok zorlayan durumlar hangileri? Eczacılıkta en çok dikkat edilmesi gereken nelerdir?

Eczacılıkta herşey olmak zorundasınız. Öncelikle iletişimci ve ekonomist olmanız lazım. İnsan ilişkileriniz iyi olmalı. İyi bir yönetici ve patron olmanız lazım. Bunların hepsini yapmak da kolay olmuyor. Personeli iyi idare etmenin yanında iyi bir satın almacı ve satıcı olmanız gerekiyor. Önerileriniz iyi olmalı ki geri dönüşleri de iyi olsun. Ayrıca SGK prosödürleri o kadar artıyor ki bunları takip etmek ve bu takibi yanlış yapmamak lazım. Her yaptığınız yanlış sizi ekonomik olarak zarara uğratıyor.

Mevcut eczane uygulamalarını, yeni ilaçları ve değişimleri nasıl takip ediyorsunuz?

Ben öncelikle eğitimleri takip ediyorum. Firmaların yapmış olduğu lansmanlar, yeni ürünler ve olan ürünlerin tekrar tanıtımı… Bu tür toplantıları kaçırmamaya çalışıyorum. Bu toplantıların dışında da gelen mümessil arkadaşların getirdiği bilgilerden elimden geldiği kadar yararlanmaya çalışıyorum. Onun dışında dergimizden de her sayıda çıkan ürünlerle ilgili okuyup bilgilenmeye çalışıyorum.

MESLEĞİ ÇEVRENİZDE ECZACI TANIDIĞINIZ VARSA TERCİH EDİN

Bu mesleği tercih etmek isteyen gençlere ne önerirdiniz?

Bana soran herkese şöyle diyorum: Eğer ailenizde yardımcı olabilecek bir eczacı tanıdığınız varsa tabi ki tercih edin. Ama ilk defa eczacılık sektörüne giriyorsanız, özellikle bir yön göstereniniz yoksa tercih edilmemesi daha doğru olur. Çünkü şu an eczane açamıyorlar sadece devralabiliyorlar. Ruhsat devirlerinin fiyatları da çok yükseldi. Doğru yer, doğru ruhsat, doğru bölge, iyi bir yatırım bunlar çok önemli.

Diğer taraftan hastaların ilaca erişim sorununun çözülmesi bir yana, ilaç yoklukları artık daha sık periyotlarla yaşanır hale geldi. Hangi ilaç türlerinde sorun yaşanıyor?

Genellikle çocuk ağrı kesici, ateş düşürücüleri ve antibiyotiklerinde sorun yaşayabiliyoruz. Bunun birkaç nedeni var. Dünyada birçok sektörde hammadde tedarikinde ciddi bir sorun var. Biz pandemi döneminde miadı dolmuş tüm antibiyotikleri imhaya gönderdik. Sonrasında öyle bir dönem olduki COVİD ve influenza’nın karışımı birçok hasta olmaya başladı. Mevcut firmaların planladığı adetten çok daha fazla tüketim oldu. Buna firmalar da yetişemedi. Dolayısıyla eczaneler de tedarik konusunda sıkıntı yaşadı. İkinci neden ise fiyat. Bazı ürünlerin fiyatı gerçekten çok düşük kaldı. Bazılarının şurup ve paketleme maliyeti ilacın fiyatına denk gelmeye başladı. Buna istinaden ilaç şirketleri söz konusu ilaçları daha az üretmeye başladı. Hayatımızda diğer ihtiyaçların fiyatları enflasyonun etkisiyle yüzde 300’lere kadar artarken ilaç zamları ancak yüzde 80’lere geldi.

ECZACI İÇİN İLAÇ ZAMMI DEĞİL İLACIN KARLILIĞI ÖNEMLİ

2009 yılından itibaren ilaç fiyat kararnamesinin değiştirilmemesi birçok eczacının tepkisine neden olmuştu, bir de özlük hakları sorunu var. Mesleğinizin çözüm bekleyen sorunları neler? Bu konuda görüşlerinizi ve çözüm önerilinizi alabilir miyiz?

İlaç kararnamesine daha önce çok değindim. Çünkü eczacı için ilaç zammı değil ilacın karlılığı önemli. Biz ilaç zammı olunca çoğu ilaç 4. ve 5. kademeye geçip karlılığımızı azaltıyordu. Personel maliyetleri ve dükkan kiraları artmasıyla beraber bizim kar marjımız çok daralmaya, hatta eksiye gitmeye başlamıştı. Eczacılar olarak büyük bir miting yaptık. Bunun sonrasında bir düzenleme yapıldı. Yeni düzenlemeden sonra 6 ayda veya senede bir ilaç zammı yapıldığı zaman aynı oranda o baremler artılması gerekiyor.

Özlük hakları konusuna gelindiğinde ise benim SGK’da ve hastanede çalışan eczacı arkadaşlarım var. Beraber çalıştıkları doktor ve sağlık personeline bir iyileştirme yapılıyorsa orada çalışan eczacı da bu haktan yararlanmalı. Fakülteyi bitirdikten sonra bir firmada veya hastanede çalışan arkadaşlarımız hayat standardını yükseltemiyor. Devletin eczane açmayıp da hastanede çalışan eczacıya da bir sağlık pesoneli gibi o değeri vermesi gerekiyor.

ONLINE SATIŞ İÇİN UYGULANABİLİR BİR ECZACILIK KANUNU OLUŞTURULMALI

İnternet satışında da şöyle durum var. Günün şartlarına uyamayan şirketler yok olmaya mahkumdur. Özellikle pandemiden sonra online satışlar ve lojistik büyük bir patlama yaptı. İnsanlarda internetten alma alışkanlığı oluşmaya başladı. Türkiye’de internetteki ilaç satışının denetimi sağlıklı şekilde yapılamıyor. Satılan ürünlerin çoğu sahte olabiliyor veya satıcının ilacı temin ettiği, sakladığı yerler uygun ortamlar olmayabiliyor. Böyle olunca daha ucuza ürün satmak da mümkün olabiliyor.

 Bu konuda ne yapılabilir?

Bizim eczacılık kanunlarımız çok eski. Kanunların genel olarak tekrar elden geçirilip, güncel ve uygulanabilir bir eczacılık kanun taslağı oluşturulmalı. İnternet satışı yapılacaksa bunu sadece eczacının kontrolünde satma hakkı verilebilir. Bu tür satışları dışarıdan birinin yapmasının denetlenerek engel olunması gerekiyor.

Akraba Evliliği 25 Binde Bir Görülen MPS Hastalığının Riskini Artırıyor

Önceki

GSK, Meningokok Aşı Adayının Faz 3 Çalışması Sonuçlarını Duyurdu

Sonraki

İlginizi Çekebilir.

More in RÖPORTAJ