RÖPORTAJ

Haleon: Öz Bakımın Yeni Dönem Temsilcisi

0
haleon oz bakimin yeni donem temsilcisi

Haleon, sadece bir tüketici sağlığı şirketi değil, aynı zamanda öz bakımın geleceğini şekillendiren bir öncü.

Haleon, sürdürülebilirlik ve sağlık kapsayıcılığı konuların- da öncü bir rol üstlenirken yenilikçi ürünleri ve toplumsal sorumluluk projeleri ile de dikkat çekiyor. Şirket, öz bakımın geleceğini yeniden tanımlıyor. OTCPLUS Dergisi için gerçekleştirdiğimiz bu röportajda, Haleon Türkiye Genel Müdürü Sumru Atalay ile şirketin ilham verici hikayesini keşfetmeye davetlisiniz. Şimdi, bu heyecan verici yolculuğa birlikte adım atalım.

İş hayatına Ernst&Young’da Kıdemli Finans Denetçisi olarak başladınız ve başarı ivmesi sürekli yükselen bir grafiğiniz var. Öncelikle tebrik ederim. Şimdi hikâyeyi biraz da sizden dinleyelim mi?

1996 yılında İstanbul Üniversitesi İngilizce İktisat Bölümü’nden mezun oldum. Mezuniyetimin ardından kariyerime Ernst&Young LLP’de Finansal Denetçi olarak adım attım. 2000-2006 yılları arasında Coca-Cola Şirketi’nde finans alanında çeşitli yöneticilik pozisyonlarında görev aldım. 2007 yılında, Coca-Cola Company iştiraki olan Doğadanda Finans Direktörü olarak görevime devam ettim ve 2014 yılında aynı şirketin Genel Müdürü oldum. Bu süre zarfında, Türkiye ve uluslararası pazarlarda büyüme ve dönüşüm stratejilerine liderlik etme fırsatı buldum.

Nisan 2022’de GSK Türkiye Tüketici Sağlığı Genel Müdürü olarak atandım ve 18 Temmuz 2022’de şirketin Haleon’a dönüşmesiyle birlikte bu görevi HaleonTürkiye bünyesinde sürdürmeye devam ettim. Bu heyecan verici görevde, “Fast Moving Consumer Healthcare (FMCH) oluşum sürecine liderlik etmekten gurur duyuyorum.

İş hayatınızın geçmişi oldukça zengin ve çeşitli görünüyor. Finans sektöründeki uzun deneyimlerinizin ardından, sonunda Haleon’da genel müdür olarak yer almak için nasıl bir yol izlediniz?

İş hayatımın temellerini finans sektöründe atmış biriyim ve yirmi yılı aşkın bir süredir bu alanda pek çok farklı pozisyonda görev yaptım. Denetim, raporlama, hazine ve şirket satın almaları gibi finansal alanlarda uzmanlaşmış biriyim. Uzun yıllar Coca-Cola’da çalıştıktan sonra Haleon Türkiye ile karşılaştım ve bu yeni sektörde genel mü- dür olarak görev almak benim için heyecan verici bir fırsat oldu. Yeni bir sektör deneyimi kazanmak ve iş hayatıma yeni bir yön vermek için cesaret aldım ve bu kararımdan dolayı son derece memnunum.

İki senedir Haleon’da görev aldınız. GSK’dan ayrılma sürecini ve sonrasındaki deneyimlerinizi bizimle paylaşır mısınız?

GSK’nın stratejik planlaması zaten bu ayrılmanın gerçekleşeceğini öngörüyordu ve tüketici sağlığı vizyonunun büyüme potansiyeline odaklanıyordu. Amaç, hastalar ve tüketiciler için fayda sağlayan, uygun sermaye yapılarına sahip Birleşik Krallık merkezli iki benzersiz küresel şirket yaratmaktı. Bu planın bir sonucu olarak, 18 Temmuz 2022’de, Haleon’u Londra ve New York borsasına kote yeni bir tüketici sağlığı şirketi olarak hayata geçir- dik. Bu süreçte, yeni bir organizasyonun kurulması ve sistemlerin ayrışması gibi zorlu adımları tecrübe ettik. Bu ayrılık, her bir şirketin daha odaklı ve güçlü hareket etmesini sağlamak için yapıldı.

Geçmişten gelen çok önemli bir DNA’mız var: O da bilim. Bu şirketin kaybetmemesi gereken en değerli kalıtımlardan bir tanesi ki her alanda ön planda bilimin gücünü kullanıyoruz. Türkiye’de Ağız Sağlığı, Ağrı Tedavisi, Solunum Sağlığı, İyi Yaşam (Vitamin ve Mineral Destekleri) kategorilerinde, yenilikçi ürünlerimizle her yaştan her bireyin günlük ihtiyaçlarına yönelik çözümler sunuyoruz.

Haleon’u yeni bir dönemin temsilcisi olarak görebilir miyiz? Köklü bir firmanın modern çocuğu gibi mi?

Özellikle pandemi süreciyle birlikte sağlığın önemi ve insan ömrünün uzaması gibi faktörler, Haleon olarak varlığımızın önemini daha da artırdı. Türkiye’nin artık yaşlanan nüfusa sahip olması ve insanların çalışma hayatında daha uzun süreler kalacak olması, sağlığımıza daha fazla önem vermemizi gerektiriyor. Daha dirençli toplumların oluşması için, sağlık sistemlerinin benzeri görülmemiş bir baskı altında olduğu bu dönemde, bireylerin sağlıklarını yönet- me ve önleyici tedbirler alma konusunda teşvik edilmesi çok kıymetli. Haleon’un amacı, bu zorlukları aşmak ve insanların sağlıklı bir yaşam sürmesine katkıda bulunmak. Bu nedenle, Haleon hem Türkiye’de hem de dünya genelinde modern bir tüketici sağlığı şirketi olarak kendini gösteriyor.

Bu süreçte şirketinizin yaşadığı değişimleri ve karşılaştığı zorlukları bizimle paylaşır mısınız?

Değişen tek şey, GSK’nın bünyesinde yer alan Tüketici Sağlığı bölümü olmaktan çıkıp yeni bir marka ve kimliğe sahip bağımsız bir şirket olmamız. Şirket kimlik ve kültürümüzün dönüşümü sırasında elbette bazı zorluklarla karşılaştık. Ancak, tüm ekip olarak bu süreci başarıyla yönettik ve önümüzdeki yeni döneme odaklanarak ilerledik. Haleon olarak, uzun yıllardır tüketiciler ve sağlık profesyonelleri tarafından güvenilen; Sensodyne, Parodontax, Corega, Theraflu, Voltaren, Otrivin ve Centrum gibi bilime dayalı markalarımızla Türkiye’deki tüketicilerimizin sağlığına dokunmaya devam ediyoruz.

Ayrıca, şunu belirtmek isterim. Geçen yıl ülkece zorlu bir süreç geçirdik. Ancak, bu zorlu dönemde ekibimiz gerçekten bir araya gelerek güçlendi. Yakın zamanda EMEA & LATAM başkanımız sadece teşekkür etmek için tüm ekibini buraya getirdi. Dışarıdan bakıldığında, bu kadar zorlukla karşılaşmamıza rağmen güçlü bir şekilde ayakta durabilen, umudunu kaybetmeyen ve düşmesine rağmen kalkabilen bir ekip ve kültür var. Bu benim için ayrıca gurur verici. Ortadoğu ve Afrika bölgesinde her yıl belirli kategorilerde verilen bir ödül programımız var. Geçen yıl, ‘One Team’ ödülünü Türkiye ekibine verdiler. Bu başarımızı taçlandıran çok gurur verici bir ödül oldu.

WhatsApp Image 2024 03 15 at 19.16.12

Haleon Türkiye Genel Müdürü Sumru Atalay

Haleon’un odak noktası nedir?

Haleon olarak, 170 ülkede 24.000 çalışanıyla faaliyet gösteren, milyonlarca insanın güvendiği global bir tüketici sağlığı şirketiyiz. İlham kaynağımız insanlar ve bilim. Türkiye’deki yaklaşık 300 çalı- şanımızla, “Herkes için her gün daha sağlıklı bir yaşam mümkün” diyerek insan odaklı çözümler üretmeye odaklanıyoruz ve bu adımların insanların günlük sağlık ihtiyaçlarına olumlu katkı sağlayacağına inanıyoruz. Bu, bizim için sadece bir iş değil, aynı zamanda bir sorumluluk.

Haleon olarak hedefiniz nedir?

Haleon olarak, ekosistemimizdeki tüm paydaşlarımızla birlikte öz bakım çözümlerini daha erişilebilir, daha kapsayıcı ve daha sürdürülebilir hale getirmek için çalışıyoruz.

Öz bakım deyince ne anlamalıyız?

Öz bakım, kişisel bakımla karıştırılmamalıdır. Dünya Sağlık Örgütü tanımına göre öz bakım, “Bireylerin, ailelerin ve toplumların sağlığı geliştirme, hastalıkları önleme, sağlığı koruma ve sağlık hizmetleri desteği olsun veya olmasın, hastalık ve sakatlık ile başa çıkabilme yeteneği” olarak tanımlanıyor. Bu noktada, bunu tüketiciye aktaracak olan eczacılarımızın ve diğer tüm sağlık profesyonellerinin rolü çok büyük. Sürekli diyoruz ya; “Bizim zamanımızda bu kadar ortodonti tedavisi yoktu. Bunun sebebi süt dişlerinin erken yaşta çürümesi ve alttan çıkan dişlerin maalesef sağlıksız çıkması.

Bunun için ne yapılmalı?

Türkiye’de 5-6 yaş grubu çocuklarda diş çürüğünün görülme oranı, Dünya Sağlık Örgütü’nün 2019 yılında paylaştığı verilere göre yüz- de 70 ile Avrupa ve ABD ortalamalarından oldukça yüksek. Türki- ye’nin ağız bakım konusunda karnesinin bu kadar zayıf olmasının başlıca nedenleri arasında bilinç eksikliği geliyor. Maalesef ki özellikle bir çocuğun ilk diş macerasının öncüleri süt dişlerinin ileride döküleceği için, daha az önemli olduğu ve florürün çocuklar için güvenli olmadığı algısı yaygın. Doğru miktarlarda kullanımı Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından onaylanan florür, çocuklarda yetişkinlere göre yüzde 50 daha ince olan diş minesini güçlendirme- de ve çürüklerin önlenmesinde çok kritik bir role sahip.

Bu doğrultuda, Sensodyne Promine Çocuklar İçin markamız- la, 0-2, 3-5 ve 6-12 yaş gruplarındaki çocukların ağız ve diş sağ- lığı ihtiyaçları göz önünde bulundurarak, diş hekimleri tarafından özel olarak geliştirilen ürünler lanse ettik/sunmaya başladık. Diş macunlarımız yaşa göre florür içeriğiyle minik gülüşleri çürüklere karşı koruyor ve kalıcı dişlerinin sağlıklı çıkmasına yardımcı oluyor. Sadece ihtiyaç duyulan bu ürün serisini sunmakla yetinmiyoruz. Ağız bakım kategorisinin kaptanı olarak Türk Diş hekimleri Birliği ve diğer iş ortaklarımız ile çocukların ağız ve bakım sağlığına yönelik yoğun bilinçlendirme çalışmaları planlıyoruz. Gelecek nesillerin daha sağlıklı ağız ve dişlere sahip olmasını kendimize amaç edindik.

Kadın liderlik kısmına da gelelim mi? Bu alanda çok fazla çaba verdiğinizi biliyor ve takdir ediyoruz.

Kesinlikle, kadın liderliği benim için çok önemli bir konu. Özellikle ülkemizdeki gerçekleri düşündüğümüzde, kadınların toplumda ve iş hayatında daha fazla yer alması, daha görünür olması için çaba harcamak benim önceliklerimden biri. Kendi şirketimde ve iş dün- yasındaki birçok meslektaşıma örnek olmaya çalışıyorum. Haleon Türkiye Genel Müdürü olarak görevimin yanı sıra, Lead Network Türkiye’nin Yönetim Kurulu Üyesi ve mentoru Yönetim Kurulunda Kadın Derneği’nin Sürdürülebilirlik Komitesi kurucu üyesi ve Arya Women Yatırım Platformu üyesiyim. Bu sivil toplum kuruluşlarının bir parçası olmaktan mutluluk duyuyorum ve kadının dönüştürücü gücüne çok inanıyorum.

Tüm bu derneklerde ortak bir amacımız var: Eşit cinsiyet tem- silinin toplumsal ve ekonomik faydalarını vurgulamak, kadın lider olarak genç hemcinslerime rol model olmak ve onların bu yolda gelişmelerine destek olmak. Toplumsal gelişim ve sürdürülebilir kalkınma açısından, kadının iş yaşamına katılmasının büyük önem taşıdığına inanıyorum. Kurumların fırsat eşitliğini ve çeşitliliğini benimsemeleri, bu doğrultuda insan kaynakları politikalarını oluşturmaları ve bunu kültürlerinin bir parçası haline getirmeleri çok önemli.

Hali hazırda tüketici ile buluşmayı bekleyen yeni ürünler var mı?

Yeni yıla inovasyon anlamında hızlı bir giriş yaptık diyebilirim. Markalarımızın altındaki yeni ürün gruplarına baktığımızda, neredeyse bir yıl içinde ona yakın ürünü piyasaya süreceğiz gibi görünüyor. Centrum altında “Energy” ve “Vitamin C-max” olmak üzere iki yeni ürünümüz geliyor. Sensodyne tarafında ise “Klinik Beyazlık” diş macunu ile çocuk kategorisinde “Promine Çocuklar İçin” yeni diş macunu ve fırçalarımızı lanse ettik. Tüketicilerimizin ihtiyaçları doğrultusunda öz bakım alanında ana ihtiyaçları karşılayacak ürünleri hızlı bir şekilde sunmak için çalışıyoruz. Bu, heyecan verici ve güzel bir yol haritası.

Biraz da toplumsal sosyal sorumluluk projelerinizden bahsedebilir misiniz?

Ülkemiz geçen yıl Şubat ayında “Asrın Felaketi” olarak nitelenen Kahramanmaraş merkezli 11 ilimizi etkileyen depremlerin acısı ile sarsıldı. Biz de Haleon Türkiye ekibi olarak bölgedeki halkımıza hızlı bir şekilde yardım eli uzattık ancak Haleon adına en gurur duyduğum projelerden biri “Konu Dayanışmaysa Hassasiyetimiz Var.” Deprem bölgesinde yaşayan insanların ağız ve diş sağlığı hizmetlerine erişiminin sağlanması ve bölgede işyerleri göçük altında kalmış, yapıları az hasar görse de içine girip çalışamayacak durumda olan, bölgeyi terk edemeyen hekimlerimize acil ve geçici çalışma ortamlarının yaratmak istedik. Bu doğrultuda Sensodyne markamızla deprem bölgesinde Türk Diş Hekimleri Birliği ile 11 ilde 25 farklı noktada Ağız ve Diş Sağlığı Hizmet Birimleri kurduk. İki muayene odası içeren ve optimum şartlarda hizmet vermek üzere tasarlanan her biri 32 metrekarelik alana sahip kalıcı birimler, röntgen ve sterilizasyon gibi önemli olanakları da dam donanımlı şekilde bünyesinde barındırıyor. Ağız ve Diş Sağlığı Hizmet Birimlerimiz aynı anda 50’nin üzerinde hekimin hasta kabul ettiği şekilde faaliyetlerini sürdürüyor. Bugüne kadar yaklaşık yirmi bin hasta bu kliniklerde tedavi gördü. Mobil kliniklerimiz, Türk Diş Hekimleri Birliği’ndeki diş hekimleriyle birlikte hizmet vermeye devam edecekler. İhtiyaç sona erene kadar bu klinikler bölgede faaliyet gösterecekler.

2023 Kasım ayında ise deprem bölgesine yönelik çalışmalarımıza bir yenisini daha ekleyerek bölgede fayda yaratmak için Sensodyne ve IDEA Universal Derneği iş birliği ile temiz su ve elektrik ihtiyacına yönelik olarak “Akıllı Yaşam İstasyonu” projesini hayata geçirdik. Hatay ve Kahramanmaraş’ta kurulan istasyonlarla, günde 10 bin litreye kadar arıtılmış içme suyu ile 3000 kişiye fayda sağlıyoruz. Aynı zamanda güneş panelleri ile çalıştırılan şarj istasyonu aracılığıyla depremzedelere afet durumlarında hayati önem taşıyan telefonlarını ve diğer küçük aletlerini şarj edebilme imkânı sunuyoruz.

Sürdürülebilirlik açısından bir şeyler söylemek ister misiniz?

Elbette, bu benim tutku alanlarımdan biri. Yönetim Kurulunda Kadın Derneği’nin sürdürülebilirlik komitesinin kurucularından biri olarak bu konuya büyük önem veriyorum. Sürdürülebilirlik, kadının dönüştürücü gücünü ortaya koyuyor. Araştırmalar, pandemi öncesi sürdürülebilirlik bilincinin neredeyse yok denecek kadar az olduğunu gösteriyordu, ancak pandemi sonrasında bu bilincin hızla arttığını görüyoruz. Orman yangınları ve depremler gibi doğal afetlerin de etkisiyle bu bilinçlenme oranı bugün yüzde seksenlere kadar çıkmış durumda. Sürdürülebilirlik, üretimin tüketimle dengelenmesi ve ülkenin kendi kendine yetebilmesi olarak tanımlanabilir. Bizler, üretim ve tüketim süreçlerinde, hatta tüketiciyle buluşma anında bile israfı en aza indirme sorumluluğunu taşıyoruz. Bu artık bir zorunluluk haline geldi ve hepimiz bunun farkındayız.

Genç kuşağın da bu konuda büyük bir etkisi var. Şirketler üzerindeki baskı artıyor ve bu beni çok mutlu ediyor. Biz hem globalde hem de Haleon Türkiye’de tüm bireyler için sağlıkta kapsayıcılık konusunda sürdürülebilir çözümler sunmayı ve gezegenimizi korumayı sorumluluğumuz olarak kabul ediyoruz. “TheClimate Pledge” ve “Race to Zero” taahhütlerine uygun olarak, 2030’a kadar karbon emisyonlarımızı önemli ölçüde azaltmayı ve 2040’a kadar Net Sıfır’’ karbon emisyonuna ulaşmayı planlıyoruz.

Ayrıca, global olarak 2030 yılına kadar işlenmemiş petrol bazlı plastik kullanımımızı üçte bir oranında azaltmayı ve tüm ürün ambalajlarımızın geri dönüştürülebilir veya yeniden kullanılabilir olmasını sağlamak için çalışıyoruz. Türkiye’de 2022 yılından beri Sensodyne ve Parodontax markalarımızda yüzde yüz geri dönüştürülebilir diş macunu tüpü, kapağı ve kutusu kullanıyoruz. Sensodyne Nourish diş fırçalarımızın fırça kılları ise yüzde 66 oranında geri dönüştürülmüş plastik kullanılarak üretiliyor. Fırça saplarını ise kâğıt artıklarından elde ediyor, daha sürdürülebilir malzemelerin kullanımına önem veriyoruz.

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Evet, öz bakım alanına yapılan yatırımların önemini vurgulamak istiyorum. Küresel Öz Bakım Federasyonu (GSCF) bu alandaki müdahalelerin, tüm dünyada sağlık sistemleri üzerinde yaklaşık olarak yüz yirmi milyar dolarlık bir tasarruf sağladığını gösteriyor. Ayrıca, hekim tarafında yaklaşık 2 milyar, hasta tarafında ise 11 milyar saat ölçüde tasarruf sağlanıyor. Bu rakamlar gerçekten etkileyici. Tüketicilerimizi öz bakım konusunda bilinçlendirerek sağlıklarını daha etkin yönetmelerine yardımcı olmaya devam edeceğiz.

Türkiye’de 68.000’in Üzerinde Hasta Son Dönem Böbrek Yetersizliği Nedeniyle Diyaliz Tedavisi Görüyor

Önceki

Vitago, Arab Health Fuarı’yla Yeni Ülkelere Açılıyor

Sonraki

İlginizi Çekebilir.

More in RÖPORTAJ