Dijital dönüşüm eczaneleri yeni bir çağın eşiğine getiriyor. Geleneksel danışmanlık rolü yapay zekâ, robotik teknolojiler ve kişiselleştirilmiş sağlık hizmetleriyle yeniden şekilleniyor.
Peki, eczacılar bu yeni dünyada nasıl ayakta kalacaklar? Biz sorduk Ecz. Ümit Ferzan Özgörür yanıtladı.
Eczaneler, son yıllarda hem teknolojik ilerlemeler hem de hastaların sağlık hizmetlerine erişim talepleri doğrultusunda köklü bir dönüşüm sürecine girdi. Dijitalleşme ve yapay zekâ destekli sistemler, ilaç dağıtımından envanter yönetimine kadar pek çok alanda eczacıların rolünü değiştiriyor. Ancak bu teknolojik devrimin ortasında eczacılar, sadece ilaç sağlayıcısı olmanın ötesine geçerek, hastaların sağlık danışmanı ve yönlendirici uzmanı rolünü daha da pekiştiriyorlar. Eczacılar, bu hızlı değişim ve rekabet dolu ortamda, gelişen teknolojiye nasıl ayak uyduracak? Ve en önemlisi, dijital dönüşüm eczaneler için bir tehdit mi yoksa büyük bir fırsat mı? Pharmetic Girişimci Eczacılar Derneğinden Ecz. Ümit Ferzan Özgörür sorularımız yanıtladı.
Sizce gelecek 10 yılda eczaneler nasıl bir dönüşüm geçirecek?
Gelecek 10 yılda eczaneler için öngördüğüm dönüşümlerin başında; dijital reçeteler, e-sağlık uygulamaları ile eczane sistemlerinin entegrasyonu geliyor. Yapay zekâ ve veri analizinin yaygınlaşmasıyla hastaların sağlık geçmişi ve ilaç kullanımını uyumlu hale getirilerek kişiselleştirilmiş sağlık hizmetlerinin ön plana çıkacağını düşünüyorum. Bu da eczacıların bireysel sağlık hedeflerine göre tavsiyelerde bulunmasını kolaylaştıracak.
OTC ürünlerin yaygınlaşmasıyla birlikte eczacıların danışmanlık rolü nasıl değişiyor?
Toplumun sağlık okur-yazarlığının artmasıyla hastalarımızdan da gıda takviyesi ve OTC ürünler hakkında danışmanlık taleplerini sıklıkla almaya başladık. Artan rağbetle eczacılar, bu alanda daha fazla sorumluluk alarak, kişisel sağlık değerlendirmeleri yapabilir, gıda takviyeleri ve OTC ürünlerin hasta odaklı kullanımında rehberlik edebilirler. Bu roller, toplumun en yakın sağlık danışmanı olarak biz eczacıların sağlık sistemindeki önemini ve etkinliğini artıracaktır.
Gıda takviyeleri alanında hangi yenilikçi ürünler ve trendler öne çıkıyor? Eczaneler bu yeni trendlerle nasıl uyum sağlayabilir?
Gıda takviyeleri alanında hastalarımızın da son zamanlarda en çok rağbet gösterdiği yeni trendler: kişiselleştirilmiş hasta merkezli takviyeler, fonksiyonel besinler ve süper gıdalar, sürdürülebilir ve organik ürünler, dijital sağlık takip uygulamaları, etkinliği çeşitli bilimsel çalışmalarla kanıtlanmış ürünler gibi çeşitlendirilebilir. Kendi eczanemde de bu ürünlere karşı artan talep ve merakı hastalarımda gözlemliyorum. Ayrıca, gelişen teknoloji, sosyal mecraların popülerleşmesiyle çevrimiçi platformlar ve dijital araçlar kullanarak ulaşılabilirliklerini ve hasta etkileşimlerini artırabilirler.
Online satış kanallarının yaygınlaşması, eczaneleri nasıl etkiliyor?
Online satış kanallarının yaygınlaşmasının eczaneleri olumsuz etkilediğini düşünüyorum. Çünkü bu kanallarda satışı yapılan OTC ve gıda takviyelerinin kalitesi ve güvenirliğiyle ilgili sağlıklı bir denetim mekanizması bulunmamakta. Ayrıca, her ne kadar satışı yapan online kanallar toplum tarafından bilinir olsa da bu pazar yerlerinde satış yapan tüzel kişilerin yeterli denetimlerden geçirilmediklerini düşünüyorum. Online satış kanalı düzeni, genel olarak yapılan ciro üzerinden belli bir komisyon alıp, satılan ürünü tüketiciye iletmekle yükümlü olmayı kapsıyor. Bu durumda da yaşanan herhangi bir olumsuz durumda hasta kendine bir muhatap bulamıyor ve mağdur oluyor. Sonuç olarak, OTC ve gıda takviyelerinin hastalar tarafından en doğru ve güvenilir ulaşım noktası eczanelerdir.
OTC ve gıda takviyeleri konusunda Türkiye’deki Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri, eczaneleri nasıl etkiliyor?
Türkiye’de gıda takviyelerinin ruhsatlandırılmasında çoğu ürün için yetkili otorite Tarım ve Orman Bakanlığı’dır. Bu kurum tarafından ruhsatlandırılan ürünlerin çoğunda, ürünlerin üretiminden son tüketiciye kadar takibini sağlayan kare barkod zorunluluğu bulunmamaktadır. Gelecekte, OTC ürünlerde olduğu gibi, gıda takviyeleri için de bu düzene geçilmesini doğru buluyorum. Bana kalırsa ilerleyen yıllarda OTC pazarı çok daha hızlı büyüyecek ve insanların bu pazardan bir pay alma isteği artacak. Buna bağlı olarak ürün takibini sağlamak, merdiven altı üretimin önüne geçmek ve ürün kalitesini standardize etmek adına alınabilecek en pratik önlemin kare barkod sistemini uygulamak olduğunu düşünüyorum. Bu şekilde, hâlihazırda Tarım ve Orman Bakanlığı ruhsatlı çoğu ürün de Sağlık Bakanlığı bünyesinde ruhsat almış olacaktır.
Eczacıların, doktorlar ve diğer sağlık profesyonelleri ile OTC ürünler konusunda iş birliği nasıl geliştirilebilir?
Son yıllarda genişleyen pazara bağlı olarak OTC ürünler ile ilgili eczacı, doktor ve diğer sağlık profesyonellerine yönelik çok faydalı kongre ve organizasyonlar düzenlenmekte. Benim de üyesi olduğum Pharmetic Girişimci Eczacılar Derneği düzenli olarak yaptığı Geleceğin E-Hali organizasyonu ile yıllardır sağlık profesyonellerini bir araya getiriyor. Bu gibi organizasyonların sıklaştırılması hem bilgi güncelliğini hem de sağlık profesyonelleri arasındaki etkileşimi artıracaktır. Belki biraz marjinal bir fikir olabilir ama hekimlerin gıda takviyelerini reçetelendirirken etken madde adı ve dozaj bilgisi belirttikten sonra marka-müstahzar seçiminin eczacı-hasta iletişimine bırakılabileceği bir sistemin uygulanabileceğini düşünüyorum. Bunu düşünmemin temel sebebi genişleyen pazarda aynı etken madde ve aynı dozajda olmasına rağmen fiyat skalasının markalara göre değişkenlik göstermesi. Marka adı belirtilen reçetelerde ne yazık ki zaman zaman hasta ihtiyacı olsa bile fiyat dolayısıyla ürünü kullanmamayı tercih ediyor. Eczacı aynı etken madde ve dozajda farklı bir gıda takviyesi önerdiği zaman da hastalar doktorun yazdığı markanın dışına çıkmak istemiyor. Piyasada pazar bu kadar genişken, eczacılar kalitesine ve güvenirliğine inandığı ve eğitimini aldığı gıda takviyeleri alanında profesyonel danışmanlık yapmak üzere tam donanımlıdır. Bu nedenle de hastaların ihtiyacına yönelik gıda takviyelerinin kullanımını, hekimlerle iş birliği içinde desteklemek adına bu yöntemin uygulanabileceğini düşünüyorum.
Son olarak eklemek istediğiniz bir şeyler var mıdır?
Son olarak belki söyleşimizin konusu değil ama farklı bir konuda ekleme yapmak istiyorum. Biliyorsunuz, İlaç firmaları Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ödenen ilaçlar için devlete belli bir tutarda kamu kurum iskontosu uyguluyor. Son zamanlarda firmalar keyfi bir şekilde bu uyguladıkları kamu kurum iskontosunu faturada eczaneye vermemeye ve alternatif geri ödeme şekilleri oluşturup bu yükü eczanenin sırtına bindirmeye başladılar. Çoğu eczane ise bu durumun farkına varmayıp ciddi zararlar ile reçeteleri karşılamış oluyor. Yapılan bu keyfi uygulamalara ne yazık ki üst meslek örgütümüz olan Türk Eczacıları Birliğinin de gerekli tepkiyi göstermediğini düşünüyorum. Sosyal Güvenlik Kurumu ile anlaşılan ve taahhüt edilen bu kamu kurum iskontosunu vermeyen firmalar gün geçtikçe arttığı için bu ilaçları kullanan hastalar da ciddi bir mağduriyet yaşıyorlar. Bu konuda gerekli tepkinin bir an evvel Türk Eczacıları Birliği tarafından verilmesini bekliyor ve firmaların taahhüt ettikleri kamu kurum iskontosunu faturada vererek eczanelerin hiçbir şekilde uğraşmak zorunda olmadıkları çok aşamalı alternatif geri ödeme sistemlerinden kurtulmalarını diliyorum.