Philips Kişisel Sağlık Türkiye Ülke Müdürü Sinan Kebapcı, kişisel sağlık alanında inovasyon ve sürdürülebilirlik odaklı stratejilerini OTCPLUS Dergisine anlattı.
Philips, kişisel sağlık alanında sunduğu yenilikçi ürün ve hizmetlerle Türkiye pazarında önemli bir rol oynuyor. Kadın ve erkek bakımından, ağız ve diş sağlığı ve anne-bebek sağlığına kadar geniş bir yelpazede sundukları ürünlerle tüketicilerin yaşamını nasıl iyileştirdiklerini vurgulayan Philips Kişisel Sağlık Türkiye Ülke Müdürü Sinan Kebapcı, sosyal sorumluluk projeleriyle de toplumsal fayda sağlamayı hedeflediklerini belirtti. Kişisel sağlığın bireyler için ne kadar önemli olduğunun altını çizen Kebapcı, kişisel sağlık alanındaki stratejilerini ve sosyal sorumluluk projelerini OTCPLUS Dergisi’ne anlattı.
Philips olarak kişisel sağlık alanında sunduğunuz ürün ve hizmetler arasında hangi yenilikler öne çıkıyor? Bu yeniliklerin kullanıcıların günlük yaşamını nasıl dönüştürdüğünü gözlemliyorsunuz?
Philips olarak, kişisel sağlık alanındaki ürün ve çözümlerimizle bireylerin kendilerini daha iyi hissetmelerine ve sağlıklarını kendi kontrollerine alarak korumalarına yardımcı oluyoruz. Kadın ve erkek bakımı
ürünlerimizle sağlıklı ve kaliteli bir yaşamı desteklerken, Philips Sonicare markamız ile ağız ve diş sağlığı, Philips Avent markamız ile de anne-bebek sağlığına yönelik çözümler sunuyoruz.
Philips’te kişisel bakımından ödün vermek istemeyen kadınlar için IPL teknolojisine sahip lazer epilasyon cihazlarından epilatörlere, saç düzleştiricilerden, maşalara ve saç kurutma makinelerine kadar geniş bir ürün yelpazemiz bulunuyor. Özellikle ev rahatlığında konforlu bir epilasyon deneyimi sunan, yenilikçi IPL teknolojisi sayesinde cilde hassas bir şekilde etki ederken kalıcı sonuçlar sağlayan Philips Lumea, tüketicilerimizin en çok tercih ettiği ürünler arasında yer alıyor. Philips Lumea ile 12 ay boyunca pürüzsüz bir görünüme sahip olunabiliyor.
Erkek bakım ürün portföyümüzde ise tıraş makineleri, erkek bakım setleri, saç kesme makineleri, vücut bakım setleri ve OneBlade ürünümüzle tüketicilerimize yüksek performanslı ve çok yönlü ürünler sunuyoruz.
Kişisel sağlık ürünlerimizde bir diğer önemli kategoriyi ise ağız ve diş sağlığı oluşturuyor. Sonicare ürünlerimizle kişilerin ağız ve diş sağlığı için doğru bakımı yapmasını destekliyor, yenilikçi ve kişiselleştirilmiş çözümler sunuyoruz.
Philips Sonicare Diamond Clean9000, manuel diş fırçasına kıyasla 10 kata kadar daha fazla plağı temizlemeye yardımcı oluyor. Bluetooth bağlantısı ile çalışan Sonicare mobil uygulaması ise diş fırçalama alışkanlıklarının takip edilmesini ve daha iyi bir temizlik yapılmasını mümkün kılıyor.
Philips Avent ürün grubumuzda ise göğüs pompası, buharlı pişirici ve blender,
sterilizatör, bebek telsizi, biberon ısıtıcı, biberon, emzik çeşitleri, emzirme destek,
pipetli bardaklar gibi annelerimizin hayatını kolaylaştıracak ürünlerimiz bulunuyor.
IPSOS iş birliği ile geçen yıl dördüncüsünü gerçekleştirdiğimiz Sağlık Trendleri
Araştırmamız da kişisel bakımın sağlık algısındaki etkisinin önemini vurguluyor.
Araştırmada, “Saç ve cilt bakımı konusunda kendimi bakımsız hissettiğimde, kendimi sağlıksız hissederim” diyenlerin oranının
yüzde 66 olduğunu görüyoruz. Bu da iyi hissetmek, sağlıklı olmak ve özgüven arasındaki sıkı bağı gösteriyor. Kişisel bakımın ve sağlıklı bir yaşamın vazgeçilmez unsurlarından biri de ağız ve diş sağlığı. Yine araştırmamıza göre tüketicilerin yüzde 79’u diş sağlığının genel sağlık durumu ile ilişkili olduğunu düşünüyor. Biz de bu araştırmaların sonuçlarından yola çıkarak tüketicilerin beklentilerini karşılayan ürünlerimizle anlamlı ve sürdürülebilir inovasyonlar yapıyor, insanların sağlıklarını kendi kontrollerine almalarına destek oluyoruz.
Kişisel sağlık ürünlerinizi pazarlarken nasıl bir strateji izliyorsunuz?
Philips olarak, kişisel sağlık alanında yılda ortalama 250 milyonun üzerinde ürünü tüketicilerle buluşturarak yaşamlarını daha iyi hale getirmek için çözümler üretiyoruz.
Sektörümüzde pazar lideri olmayı elbette önemsiyoruz fakat önceliğimiz bireylerin hayatlarını iyileştirmek. Pazarlama stratejimizi de bu yaklaşımla şekillendiriyoruz.
Anne karnından başlayarak yaşamları boyunca bireylerin daha sağlıklı bir hayat sürdürebilmeleri için hedeflerimizi belirliyor, 2030 yılına kadar her yıl 2,5 milyar insanın hayatını iyileştirmeyi amaçlıyoruz. Bu amacımız doğrultusunda, anlamlı inovasyonlar ve insan odaklı yaklaşımımız ile tüketicilerimizin ihtiyaçlarını ön planda tutuyor ve buna göre projelerimizi uyguluyoruz.
TÜRKİYE’YE ÖZGÜ STRATEJİLER VE SOSYAL SORUMLULUK PROJELERİ
Türkiye pazarında kişisel sağlık alanındaki stratejinizi belirlerken tüketicilerin ihtiyaçlarını nasıl analiz ediyorsunuz?
Lider sağlık teknolojileri şirketlerinden biri olarak, faaliyetlerimizde “Daha fazla insan için daha iyi sağlık hizmeti” vizyonu ile hareket ediyoruz. Bu vizyon ile ilerlerken yerel dinamikleri de dikkate alıyoruz. Bu nedenle Türkiye’deki tüketicilerin ihtiyaçlarını ve beklentilerini yakından tanımayı merkezimize yerleştiren bir yaklaşım etrafında stratejimizi oluşturuyoruz. Tüketicilerimizin davranışlarını, alışkanlıklarını ve sağlık konusundaki yaklaşımlarını anlamak amacıyla düzenli olarak araştırmalar yapıyoruz. Bu araştırmalar, tüketici trendlerini belirlememize ve bölgemize özgü pazarlama stratejilerini oluşturmamıza katkı sağlıyor.
Hayata geçirdiğimiz stratejiler Türkiye’deki
tüketicilerin satın alma davranışlarına göre şekilleniyor. Örneğin kategorilere bağlı farklılıklarla birlikte her 10 tüketiciden 6’sının alışverişte online kanalı tercih etmesi sebebiyle bu mecralardaki görünürlük ve aktivitelerimiz pazarın önemli bir kısmına ulaşmadaki stratejimizi belirliyor. Bununla beraber tüketicilerin her geçen gün çevreye karşı duyarlılık ve sürdürülebilirliği önceliklendirdiğini de görüyoruz. Üretimden tedarik zincirine kadar tüm iş süreçlerimizde sürdürülebilirlik kriterlerine önem veren bir marka olarak tüketicilerin bu yöndeki beklentilerine de yanıt veriyoruz. Bütün bu trendlerin ışığında tüm süreçlerimizi ve tüketici ihtiyaçlarını anlayarak en doğru ürünlerle kişisel sağlık yolculuğunda tüketicilerimizi destekliyoruz.
Son olarak, gerçekleştirdiğiniz sosyal sorumluluk projelerinizden bahseder misiniz?
Annelerin iş hayatına dönüş süreçlerinde karşılaştıkları zorlukları azaltmak ve bebek bakımı konusunda daha eşit bir paylaşım kültürü̈ yaratmak amacıyla farklı projeler hayata geçiriyoruz. 9 yıldır devam eden Philips Avent “Süt Saatim Projesi” ile kadınların annelik sonrası işe dönüşlerini kolaylaştırıyor, çalışırken de bebeklerini emzirmeye devam etmek için ihtiyaçları olan desteği sağlıyoruz. Ayrıca şirketlere, kuracakları süt sağma odaları konusunda hijyen, mahremiyet ve konfor standartları çerçevesinde danışmanlık veriyoruz.
Bu standartları sağlayabilen şirketlere; elektronik göğüs pompası, elektronik sterilizatör ve emzirme aksesuarlarını ücretsiz olarak gönderiyoruz. Şimdiye kadar 500’den fazla şirket Süt Saatim’e başvurdu ve asgari şartları karşılayan 250’den fazla iş yerinde 40 binin üzerinde kadına destek olduk.
“Ebeveynlik Ekip İşidir” hareketimizle ise babaları ve aileleri bebek bakımını paylaşmaya ve annelere destek olmaya davet ediyoruz. Bu kapsamda Türkiye dâhil sekiz ülkede gerçekleştirdiğimiz “Eşit Ebeveynlik” araştırmasının sonuçlarına göre Türkiye’de her iki anneden biri bebekleri huzursuz olduğunda hiç dinlenemediğini ve hatta duş almak için bile zamanları olmadığını ifade ediyor. Ayrıca ülkemizdeki annelerin yüzde 69’u bebeklerinin bakımı için eşlerinin de destek olmasını tercih ederken yüzde 40’ı kendilerine biraz zaman ayırmak için aile büyüklerinin de devreye girmesini bekliyor. Bu hareketle annelerin bebek bakımı sürecinde karşılaştıkları zorlukları azaltmayı ve ebeveynler arasında eşitlikçi bir paylaşım yaratmayı hedefliyoruz.
Tüm bunların yanı sıra 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin yol açtığı yıkımın ardından Philips Vakfı ve Philips olarak, kamu ve sivil toplum kuruluşlarıyla beraber, depremlerden etkilenen bölgelere destek sağladık. Yeni doğan ve bebeklerin bakımı için emzik, biberon ve sterilizatör olmak üzere Philips Avent anne-bebek bakım ürünlerini AFAD koordinasyonu ile depremden etkilenen bölgelere ve bölgede kurulan sahra hastanelerine ulaştırdık. Adıyaman’daki konteyner kentte anne ve çocuk bakım odası kurulmasını sağladık. AKUT Vakfı’nın kuaför projesine de kadın ve erkek bakım ürünlerimizi bağışlayarak destek verdik.
